Bizans mücevherleri ve mirasına modern bir dokunuş
Marka ismimiz, ev anlamına gelen Latince “maison” ve antik şehir “Lygos” dan türetilmiştir. Tarih boyunca sayısız isimle anılan bu kadim şehir, en eski adı Lygos’tan başlayarak Byzantion, Augusta Antonina, Yeni Roma, Konstantinopolis ve son olarak İstanbul olarak adlandırılmıştır.
Bizans kilise terminolojisinde “aydınlık-hüzün” kavramı yer alır. Bu duygu, Tanrı’dan gelecek yardıma ve kurtuluşa duyulan sevinç ile yaşamın zorlukları ve günahın getirdiği kederin iç içe geçtiği bir ruh halini ifade eder. Bu ikilik, Bizans’ın geç dönem dini sanatını, ikonografisini, müziğini ve mimarisini karakterize eden temel bir unsur olmuştur. O dönemde geliştirilen sanat anlayışı, Avrupa’nın kültürel gelişiminde belirleyici bir rol oynamış, özellikle İtalyan Rönesansı’na büyük bir ilham kaynağı olmuştur.
1557 yılında, Roma İmparatorluğu’nun doğudaki devamı olan Bizans’a, yani “Basileia ton Rhomaion”a, “Bizans” adı verilerek tarihsel kimliği yeniden şekillendirilmiştir. Gücünü yitirse de, Bizans sanatı ve inancı, bu mirası taşıyan halklar – ister “Romalılar” ister “Helenler” olsun – için kalıcı bir miras bırakmıştır.
Bizans sanatında, ikonların tamamının veya belirli bölümlerinin değerli metaller, mine, inci ve taşlarla süslenerek kaplanması geleneği, özellikle 13. yüzyılda hüküm süren Palaiologos hanedanı döneminde olağanüstü bir gelişim göstermiştir. Bu süslemeler, Bizans’ın derin dini inancının birer yansıması olmakla kalmamış, aynı zamanda kuyumculuk sanatına yön veren ilham kaynakları olmuştur.
Lygos toprakları, tarih boyunca sadece Yunan halkının değil, birçok farklı etnik grubun da evi olmuştur ve kozmopolit yapısı her zaman genişlemeye devam edecektir. Misyonumuz, Bizans’ın inanç ve ihtişam dolu çağlarına dönerek, bu büyük mirası geleceğe taşımaktır.